Ebru Berra Alkan
‘DTCF, Hukuk, Mülkiye’
Cumhuriyet’in yüksek eğitim alanında Ankara’da atmış olduğu adımlar sadece akademik hayatı değil, bir kültürü de yarattı. Cumhuriyet’in ekol oluşturmayı başarmış fakültelerini gelin birlikte tanıyalım.
DTCF
Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi, Ankara Üniversitesi’ne bağlı olarak 1935 yılında kurulmuştur. İlk eğitimine Evkaf Apartmanı’nda başlamış daha sonra Alman mimar Bruno Taut tarafından tasarlanan günümüzdeki binasına taşınmıştır. Ülkemizin ilk fakültesi olma özelliğini taşır. DTCF bünyesinde 1964 yılında açılan Tiyatro Kürsüsü, akademik anlamda ilk tiyatro eğitimi vermesiyle, yine önemli bir ilke adım atılmıştır. Tiyatro Kürsüsü başkanlığına Prof. Dr. Melahat Özgü getirilmiştir. 1981 yılında yapılan bazı düzenlemelerle Tiyatro Bölümü adını almıştır. Bölümde 1987 – 1988 eğitim yılında yeni bir uygulamaya geçilerek, Tiyatro Tarihi ve Teorisi Anabilim Dalı, Dramatik Yazarlık Anasanat Dalı ve Oyunculuk Anasanat Dalı olarak ayrılmıştır. Tiyatro eğitiminde usta – çırak ilişkisine dayalı geleneksel yöntemlerle eğitim veren ve ocak niteliğinde tiyatro akademisyenleri yetiştiren köklü bir bölümdür. Sevda Şener, Metin And, Turgut Özakman, Nurhan Karadağ gibi isimleri bünyesinde barındırmıştır. 1942 yılında yayın hayatına başlayan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Dergisi günümüzde de yayınlanmaya devam etmektedir.
Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin temelleri, 5 Kasım 1925’te Mustafa Kemal Atatürk tarafından açılmış olan Ankara Adliye Hukuk Mektebi’ne kadar uzanır. İyi hukukçular yetiştirmekle beraber Gülten Akın, Oktay Rifat Horozcu, Melih Cevdet Anday, Vüs’at O. Bener, Selçuk Baran gibi pek çok şair ve yazar da yetiştirmiştir. Kurulduğu günden bugüne pek çok edebiyat ve kültür – sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmıştır. 29 Ocak 1954 tarihinde Ankara Hukuk Fakültesi Fikir Kulübü tarafından, Ankara’da yayımlanan edebiyat ve sanat dergileri için bir etkinlik hazırlanır. Bu etkinlikte Devrim Gençliği, Hisar, Kaynak, Türk Dili, Seçilmiş Hikâyeler, Mavi dergilerini çıkaran isimler, karşılıklı olarak görüşme ve tartışma imkanı bulurlar.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Uğur Mumcu Sınıfı Açıldı, depophotos
Mülkiye
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ya da daha bilinen adıyla Mülkiye, İstanbul’da kurulmuş daha sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle Ankara’ya taşınmıştır. Özellikle 1950’li yıllarda Mülkiye çevresinde ciddi bir edebiyat topluluğu oluşmuştur. İkinci Yeni akımının temelleri bu okulda atılmıştır. Ece Ayhan, İkinci Yeni’nin Ankara’da ve Mülkiye’de parasız yatılı okumuş insanların ortaya koydukları ‘sıkıcı bir şiir’ olarak ifade eder. Cemal Süreya ise Mülkiye’nin düşünce, edebi birikim ve kişilik olarak kendisini nasıl etkilediğini şu sözlerle belirtir: ‘S.B.F’nin koridorları hayatımda sözcüğün tam anlamıyla belirleyici rol oynamış. Sanat oluşumumda da düşüncemde de orda geçirdiğim dört yıl bir doğrultu yaratmış. Oysa camia içinde biraz da yabancı gibi geçirmişimdir o yılları. Küçük bir entelektüel grup dışında, fakültede beni pek tanımazlardı. (…) O dört yılı kantinde geçirenlere katıldım. O küçük (iyice küçük) grup içinde Ahmet Cemil’in acılarını yaşar, bunlara hırs, çoğunca da soytarılık katardık.’ Mülkiye öğrencileri tarafında Kazgan ve Mülkiye adında iki dergi çıkartılmaya başlanır. Hatta Sezai Karakoç’un Mona Rosa şiirinin ilk bölümü Mülkiye dergisinde yayınlanır. Mülkiye dergisi günümüzde de yayın hayatına devam etmektedir. Muzaffer Erdost, Erhan Bener, Ayla Kutlu, Orhan Duru ve daha pek çok isim bu edebiyat çevresinde toplanmış, edebi açıdan hem beslenmiş hem de beslemişlerdir.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi